#10 TIGRE: Brezilya ve Arjantin Anıları

Aylar sonra yine bir blog entry'si. Bu sefer malzeme bol ama! Okyanus geçtik kaç yer gördük, dedim yazayım da akılda kalsın. Brezilya ve Arjantin benim için, ergenken izlediğim Vahşi Güzel'lerle gözümde ilginç bir yer haline gelmiş, karnaval haberleriyle her seferinde merak uyandırmış, Halit Kıvanç'ın "Kupaların Kupası Dünya Kupası" kitabı ile iyice putlaşmıştı. O 200,000 kişi alan ve 1950 finalinde Uruguay'a kaybettikleri için 2 kişiyi kalp kriziyle kaybettikleri efsanevi Macarena'yı, birbirlerine vura vura park edecek kadar geniş caddeleri olan Arjantin caddelerini merak ederek bu seyahati yapmaya karar verdim. Kararı kesin olarak vermem Kurban Bayramı'nın Cumhuriyet Bayramı tatiliyle birleşebileceğini fark etmemle oldu. Çok da iyi güzel oldu.

Bu iki ülkeye, benim gibi özel ilginiz de varsa Güney Amerika'ya, futbola, ya da genel olarak oraya, kesinlikle gidin derim. Değiyor.

Gün gün anılarımı yazmak yerine orada "otelden/hostelden bir çıkışta yapılabilecek aktiviteler"ini sıraladım ve kendime göre bir ilk 10 yaptım. Çünkü sıralama yapmak ruhumda var. Rekabet olmazsa ben yokum. Gideyim bir Fight Club izleyeyim, Office Space atayım da haddimi bildireyim.

Pop 10'a 10 numaradan giriş yapacak geziyi söylemeden önce biraz heyecan yaratalım gidilen yerler konusunda: Sao Paulo, Rio de Janeiro, Lençois, Iguazu ve Buenos Aires.... deyip 10 numarayı dinliyoruz!

10 TIGRE

Efendim Tigre mahallesi tatilimin son kısmına denk gelir, Buenos Aires'te olduğundan. Tigre, Buenos Aires şehrinin kuzeyinde eyalet içerisinde bulunan bir mahalle. Gelirin daha yüksek olduğu bir ortam zaten evlerden ve arabalardan (hop araba yok!) belli. Buraya trenle 1 saatte gidiliyor, biz hosteldeki turla gittiğimiz için otobüsle gittik. Trafiksiz bir gündü, zaten hayatımda gördüğüm en geniş ve uzun (35 km dediler!) caddelere sahip olan Buenos Aires'te çok da trafik canlandıramadım gözümde.

Tigre baya ferah. Rio de la Plata'nın çıktığı bölgede bir delta ovası üzerine kurulmuş bu alanda, toprak parça pinçik olmuş haliyle. Geniş geniş su geçişleri var, hepsi tabii okyanusta birleşiyor. Bu "residential" alanı bu kadar turistik yapan da bu ırmak parçalarında yapılan bot turları. Bot turunda milletin huzurlu evlerini izliyorsunuz... Tamam tamam teknede de bir alfajor'la (meşhur Arjantin "Dulce de Leche"siyle yapılan bir bisküvi) kahve ikram ediliyor. Bir de malum güzel bir tekne turu işte. Tatilin yorgun yerinde yapılacak ideal aktivite.

Hostelde süper bir gezi arkadaşlığı tutturduğumuz Amerikalı ekiple Tigre yoluna çıktığımızda açıkçası biraz daha eğlenceli bir yer bekliyorduk. Burası çok huzurlu ve hususi kaçtı. Ama olsun, güzel yer bir gün ev alınır dediğim için de listeye dahil etmeye karar verdim.

Aşağıda Buenos Aires'in kahverengi sularındaki tipik bir Tigre evi.

Büyük ihtimalle Juan Alfonso Tigreoğlu'nun arabası.

Ekmek almaya gidiyor. "Limon da mı dedin 2 tane hanım?"

Bunu da ben aldım.

Tigre bu kadar! Yarın 9 numaradan devam ediyoruz.

Adios!
Gokalp